Sık Sorulan Sorular

Yaşamın ilk iki yılında; bebekler, zamanlarının büyük çoğunluğunu evde geçirirler. Evin zemini, bebekler için hareket fırsatlarını oluşturan temel faktörlerden biridir. Çeşitli doku, yükseklik, eğim ve sertlikte olan bebeğin hareket alanındaki zeminler, bebeğe duyu-motor açıdan farklı fırsatlar sunarak gelişimini destekler. Evinizde bunu sağlamak için; bebeğinizin güvenliğini sağlayarak, yatakları yere koymak, minderlerle farklı eğimdeki alanlar oluşturmak, halıları rulo şeklinde inip çıkacağı engeller olarak konumlandırmak, koltuk minderleri ile basamaklar yapmak önerilebilir.

W Oturuş, Bebeklerde ve çocuklarda görülen; bacakların W şeklini aldığı, kalçanın ve dizlerin içe dönük olduğu, geniş destek yüzeyindeki oturuş şeklidir. W oturuşun nedenleri arasında; düşük kas tonusu, zayıf vücut farkındalığı ve denge gibi pek çok etken olabilir. W oturuş; çocukluk ve ergenlik çağında, duruş bozuklukları, kas iskelet sistemi dizilim problemleri, denge ve koordinasyon bozuklukları ile sonuçlanabilir. W oturan çocuklar için basit önerilerden bazıları: Sık sık merdiven çıkma, yerde oturmak yerine tabureyi tercih etme, tırmanma ve zıplama aktivitelerini günlük yaşama katma olabilir. Çocuğunuzda, W oturma şeklini gözlemliyor ve bununla ilişkili problemleri olduğunu düşünüyorsanız; bir çocuk ortopedistine ve bir çocuk fizyoterapisti

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların bir kısmında tanılarına ait semptomlara ek olarak bazı duyu bütünleme bozukluğu bulguları da görülebilmektedir. Örneğin, dokunma veya sese artmış hassasiyet, zayıf hareket ve beden algısı ya da yetersiz motor planlama becerileri birçok araştırma ile ortaya konulmuş bulgulardır. Bu durumda Duyu Bütünleme Temelli müdahaleler bu bireylerin günlük yaşamdaki fonksiyonelliklerini ve katılımlarını destekleyebilir.

Bebek ve çocuklarda dil becerilerini desteklemek için çocuklarla sürekli konuşmak her zaman doğru bir yaklaşım olmayabilir! Sözel dil yerine jest ve mimiklerin yoğun kullanıldığı beden dili çocuk açısından daha anlamlı ve işlevsel olabilir.

Yüzükoyun pozisyonda aktif zaman geçiren bebeklerin duyusal, motor, sosyal ve billişsel alanlarda yüzükoyun pozisyonda zaman geçirmeyen bebeklerden daha iyi bir performansa sahip olurlar.

Bebeğinizin standart ölçüm araçlarıyla gelişimsel takibinin yapılması, herhangi bir gelişimsel alanda ortaya çıkabilecek problemlerin “erken tespitini” sağlar. Gelişimsel alanda oluşacak problemlerde en önemli nokta; erken tanı ve müdahaledir. Gelişimsel açıdan kritik evreler kaçırıldığında, ortaya çıkan problemlerin çözümü zorlaşmakta ve aileler hem fiziksel hem duygusal olarak daha fazla yıpranmaktadır. Bu gibi durumlardan doalyı gelişimsel takip yapmak önemlidir.

Bazı bebeklerin sakinleşmeleri ve sakinliklerini sürdürmeleri zordur. En ufak ışığa veya sese aşırı tepki verebilirler. Dokunulmak baya taşınmak bile ağlamaya neden olabilir. Ve bu bebekler sakinleşmek ve rahatlamak için sallanma zıplama veya sıvazlama gibi stratejilere ihtiyaç duyabilir. Ayrıca sakinleşmesi zor olan bebekleri sakinleştirebilmek için araba sürmek , yiyebileceği bir şeyler sunmak ya da onu sürekli kucakta taşımanız gibi çözümlere başvurmanız gerekebilir. Bebeğinizi desteklemek için ise yüzü size dönük şekilde onu tutarken sallanan bir sandalye veya koltuk kullanabilirsiniz. ( ritmik olacak şekilde). Bağlanma süreçlerini destekleyen ten teması için yeterli fırsatlar oluşturun. Tolere edebiliyorsa ona masaj yapabilirsiniz. Kundakla

Parmak ucu yürüme, yeni yürümeye başlayan bebeklerde tipik yürüyüş varyasyonlarından biridir. Buna karşın bebeklerin yürüme deneyimi arttıkça en etkili yürüme şeklini seçmeleri beklenirilk temasın topuk ile yapıldığı yürüme şekli 2 yaş ve üzeri çocuklarda %50 oranının üzerinde görülen parmak ucu yürüme bir uzman tarafından değerlendirilmelidir. 0-2 yaş aralığında büyük oranda (%75 ve üzeri) parmak ucu basan bebeklerin de değerlendirilmesi önemlidir. Bebekler için çeşitli ve güvenli olan rahatlatcı materyaller sunabilirsiniz. (Örneğin, bebeğinizin en sevdiği pikesi veya peluş oyuncaklar.)

Sakin ve en keyifli zamanlarında bebeğinizle iletişime geçin. Oldukça yavaş ilerleyin ve dikkat dağıtıcı unsurları(ışıklar, diğer insanlar ve sesler gibi) en aza indirin. böylece uyaranlar onu daha az rahatsız eder. Çevresel faktörleri onun için düzeneleyin. Bebeğinize yaklaşırken ne kadar hareket ettiğinizin farkında olun, sesinizi nasıl kullandığınıza ve ne kadar konuştuğunuza dikkat edin. Aranızdaki mesafenin yarım metre civarında olmasına dikkat ederek bebeğinizin görüş alanı içinde kalın ,böylece sevdiği şeylere bakarken sizi de görebilir. İletişimi yakalayabilirseniz tatlı sesler ve abartılı mimikler kullanarak size bakmasını sağlayabilirsiniz. Etkileşim için bebeğinizin ip uçlarını doğru okumalısınız onu etkileşime zorlarsanız kaçınabilir